14 Temmuz 2010 Çarşamba

Vicdanlar konuşurken...

Büyümek adam olmak değilmiş meğer .. ve adam olmak büyümek.. içimizdeki çocuğun çocuk kalmasını sağlayabilmekmiş... Ağlayan birinin karşısında yüzümüzü buruşturarak ağlamak, bir sana bir bana diye misketleri bölüşmek, meraklı meraklı bitmek bilmeyen sorular sormak, oyuncaktan başka bir anlam yükleyemeyerek bombaların üzerine isimlerimizi yazmak, ne olabileceğinden habersiz komandoların karşısında cesaretle durabilmekmiş meğer…

Adam olmak büyümek değilmiş meğer.. içimizdeki çocuğun sesini duymakmış…
Belli belirsiz sesler duyuyorum bazen, fısıltılar...zaman zaman kayboluyor, korkutucu sessizliğiyle… bazen cızırtılı geliyor... çok nadir oluyor net geldiği, anlamakta zorlanıyorum..ama oluyor oluyor çok şükür..

Evet evet şimdi de derinlerden bir ses duyuyorum.. ama bu ses bendeki çocuktan gelmiyor, başka çocuklar da varmış demek! Kimden geliyor acaba? Dikkat kesileyim.. Yakınlardan geliyor olmalı… Buldum! Yanımdaki adamdan geliyor: “Allahım tüm ağlayan çocukları alıp kaçayım bu dünyadan Küçük Prensin gezegenine… Hergün yüzlercesi ekleniyor yangınıma, yüreğim kafesine dar geliyor, nereye uçsa koca dağlara çarpıp geri dönüyor umutlarım, nereye aksa kandırıp yolunu değiştiriyorlar ırmağımın…”
Bir ses daha duydum sanki… gittikçe kuvvetleniyor: “ Zaten küçücük bir yere sıkıştırmışlar Gazzeli çocukları, nereye gitsinler! Denize mi atlasınlar yoksa melek olup uçsunlar mı! Yoksa var mı başka çareleri…”
Sonra içimdeki çocuk başlıyor söze: “Hani dünya kocamandı! Okulda öğretmişlerdi kıtaları… Hani kocaman dünyamızda kötülere yer yoktu. Hani kötü kalpli cadı ve kırmızı başlıklı kızı yiyen kurt sonunda cezasını bulmuştu. Hani masalın sonunda gökten üç elma düşerdi de iyiler yerdi! Kahretsin! Kahretsin ki, sadece ağlayabiliyorum. Ama benim adım Selin, gözyaşlarım sel olur iner, dünyadaki kötülükleri temizlerim, çocuklarla ağlar teselli olurum onlara… Belki de yeni bir düşler ülkesi kurup yarınlarımız için umut yeşertiriz. Ama kurşun askerleri almayalım hiç hayallerimize…” diye çocuklar kendi aralarında konuşurken bunları duyan Rachel Corie, Rosa Parks, Nelson Mandela, Sean Penn, Meg Ryan, Aliya, Dostoyevski, Gandhi, Malcolm X da konuşmaya katılmışlar.
Sonra onları duyan kalabalıklar… derken kalabalıkların içlerindeki çocuklar, düşler ülkesini inşaya başlamışlar… Sevgileriyle, umutlarıyla, temiz kalpleriyle, gülücüklerleriyle… Kavganın, gürültünün, savaşın girmesine izin vermeyecekleri ülkelerini…

12 yorum:

  1. Masalsı anlatımın, içten ve sıcacık cümlelerle güzel bir yazıya dönüşmüş Selinciğim.İnsanı hemen içine çekiveriyor.Eline sağlık.Yeni yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum.Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Icimizi isitan cocuklugumuzdan gunumuze akan yurekten bir yazi olmus..
    Tekrar tebrik ediyorum.. Emegine saglik.. Zor bir yola ciktin cunku samimi ve icten yazilarin burda da herkesi icine cekecek :)

    YanıtlaSil
  3. teşekkür ederiz paylaşımın için.inşallh daha güzel, barış dolu yarınlar bizlerin olur.hayal kurmaktan hiç vazgeçilmemeli.
    yeni yazılarını bekliyoruz

    YanıtlaSil
  4. gazze'li çocuklar rüyalarında bombalar israili ,o küçüçük yüreğinde koçaman şavaştır ilk öğrendikleri ve çok azı anlayabilir bunun gerçek anlamını .gazze'de çoçuk olmak bizimbile hayal güçümüzü zorlayan bir marifettir herşeye rağmen dimdik ayaklarının üzerinde durabilmek ,barış içinde yaşayan büyüklere koçaman olan dünya zulüm altındaki heryerde çoçuklar için küçüçüktür,onlar için bizim yaşadığımız çoçukluk evvel zaman içindeki masal ülkesindedir belkide,belkide onların masallarında bile gözyaşı vardır hemde kalplerinde....yüreğine sağlık sana kolaylıklar dilerim,,, son olarak zalimin zulmü birgün gelir kendi boyunlarına dolanır bundan hiç kuşkum yok....

    YanıtlaSil
  5. akıcı bır anlatım sıcak bır dokunusla birleştirilmiş, herkesın kendınden bırsy bulmakta zorlanmayacagı ve bıtmesın yaaa dedırtecek bır yazı olmus ellerıne yuregıne saglık

    YanıtlaSil
  6. İsrailli çocuklar, Lübnan'a atılacak füzelere "İsrail'den sevgilerle yazıyor."
    http://pagesperso-orange.fr/philippe.zarifian/image002bis.jpg

    YanıtlaSil
  7. Teşekkürler herkese.
    Çocuk her yerde çocuktur.Çocukların bombalarla, füzelerle ne işi olabilir! Gündemlerine bile girmesi ne kadar kötü!

    YanıtlaSil
  8. Cocukların her biri aslında gelecege yollanan füzelerdir.Gecmislerinden aldiklarinin etkisini ileride bomba etkisi yaparak ortaya cikarirlar.Bu cocuklari barisla,sevgiyle,kardeslikle beslersek korkmamiza gerek kalmaz , fakat hırs,kibir,savasla beslersek gelecekten bir beklentimiz olamaz...
    Duygu ve süşüncelerine saglik Selin

    YanıtlaSil
  9. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  10. Kalp otağınızdan çıkıp,beyin tezgahında işlenip satırlara döktüğünüz yazınızı okurken duygulanmamak elde değil.

    YanıtlaSil
  11. Güzel olmuş ama ben bu naifliği kaldıramıyorum ve anlayamadım kusura bakma... Gerçekçiliği bu kadar içine sindirmişken, masalsı şeyler insan kandırmacası gibi geliyor. Gerçekleri masalsı iyliklerden çıkarıp hayatın içinden şeylerle beslemek lazım.. Yoksa barış, huzur, adalet de masal gibi kalır.. Oysa yapacaklarımız var elimizive kimse tutumuyor eskiye göre..."İçimdeki çocuk" konusu maalesef mizah konusunda öteye geçmiyor bu çağda ve çocuk deyp geçmeyelim ayrıca çocuk eğtilirse ülke bile yönetir :)

    YanıtlaSil
  12. cnmm yüreğine sağlık çok güzel olmuş dewamı da gelsn tmm mııı :D

    YanıtlaSil